Migrenli bir hastanın başarı öyküsü "Migreni Yendim"


"Migreni Yendim"
Migrenli bir hastanın başarı öyküsü


Eski bir migren hastası olarak, deneyimlerimi sizlerle paylaşmanın önemli olduğunu düşündüm. Bu, hayatımdaki ilk blog yazısı olacak çünkü bu, benim için bir başarı hikayesi. Anlatmak istediğim şey, yıkık bir yaşamdan nasıl temiz çıktığımın bir sürecidir. Adını bile telaffuz etmek istemediğim migren, sadece bir migrenli tarafından tam olarak anlaşılabilir.

Migren ağrılarımın tam olarak ne zaman ve hangi yıllarda başladığı konusunda bir fikrim yok. Ancak küçükken annem beni Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine baş ağrılarımdan dolayı götürdü. Oradaki doktorlar, fiziksel muayene sonrasında koydukları tanının migren olduğunu söylediler. O doktor, bu doktor derken sonuç her zaman aynıydı: migren. Bu ağrılar aylık 1-2 kez tutardı ve o zamanlar önemsizdi. Kontrol muayeneleri, "Beslenmene dikkat et, ışıktan kaçın, ağır kokulara maruz kalma" gibi önerilerle geçiştirildi. Birkaç doktora daha gittik, her seferinde aynı tanı: migren. Annem zaten migrenliydi, bu yüzden genetik olduğuna karar verdik. Artık ağrıyı en aza indirme konusunda alışmıştım: beslenmeme dikkat et, ışıktan kaçın, ağır kokulara maruz kalma, vs.

Ancak zamanla, 35 yıl boyunca migrenle yaşamayı öğrendim ve artık dayanılmaz bir boyuta gelmişti. Yıllarca baş ağrılarından kaçınmak için kullandığım ilaçların vücuduma verdiği tepki, hatta migren atağı sırasında kullandığım ilaçların bile işe yaramaması, içtiğim serumlar... Narkotiklere yönelmiştim ve acil servislerde farklı bir muamele gördüğümü, migrenli olduğumu ispatlamaya çalıştığımı biliyorum. Her serum, bir saat... Üç saat acilde kıvranıyordum. Ama hayattaki en güzel şey ne biliyor musunuz? Migren ağrısı geçtiğinde ertesi günü bebek gibi uyanıyorsunuz. O an, migren ağrısı bittiğinde hissettiğiniz tazelik, yeniden doğmuş gibi hissetmeniz... Ancak birkaç gün sonra tekrar korkular başlıyor. Bu yiyeceği yersem migrenim tutar mı? Şunu yaparsam migrenim tutar mı? Yarın önemli bir toplantım var, aman başım ağrımasın, hemen ağrı kesici alayım...

Bu durumun bir sona ermeliydi. Gitmediğim doktor kalmamıştı. Denize düşen yılana sarılmış gibi, her doktorun tedavi süreçlerine katılıyordum. Botoks, gon tedavisi... Farklı ritüellere inanmaya başlıyordum. Acaba çocukluğumda bir şey mi yaşadım, bu ağrıların temelinde bir neden mi var, gibi saçma sapan düşüncelere... Neyse ki bu mutlu günü sizlerle paylaşabiliyorum: Migreni Yendim! Artık hiç başım ağrımıyor, kendimi harika hissediyorum ve ağrı kesicilere tamamen veda ettim! Şimdi iyi dinle, migrenli dostum. ????

Eğer sana migrenli dedilerse, sebebiyle uğraşmak istemedikleri içindir. Ama ben senin için uğraşmak istedim. Belki de doğru yönlendirilmedin. Şimdi, gelecekteki sağlığın ve konforun için bir haftayı ve biraz bütçeyi ayır. İkincil rahatsızlığın test ve tedavisi biraz maliyetli olabilir.

Öncelikle, kardiyoloji uzmanından randevu al ve tansiyon holterini tak. %90 oranında hipertansiyon rahatsızlığın olabilir. Bu durumla ilişkili diğer ikincil rahatsızlık ise uyku apnesidir. %99.9 uyku apne rahatsızlığın olabilir. Bu nedenle uyku testine girmen gerekecek. Bu iki rahatsızlığa müdahale ettiğin zaman, kendin ve hayatın için ne kadar büyük bir iyilik yaptığını göreceksin. Sonrasında bana teşekkür etmeyi unutma, olur mu? ???? Migrene Elveda de... Şimdiden geçmiş olsun.

Migren Tedavisi ve Fiyatları konusunda bir çok sayfaya denk gelebilirsiniz. Lütfen bu tuzaklara düşmeyin. Dışardan alınan takviyeler veya internette satılan migren taşlarıyla tedavi edilebilecek bir rahatsızlık değil.
Sağlıcakla...

Eski bir migren hastası